Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde 6 Ağustos 2013tarihinde
temelleri atılan Çamlıca Camisiinşaatı 1 Temmuz 2016tarihinde açılıp kadir gecesinde kılınan teravih namazı ile hizmete girmiştir.
57.500 m²’lik bir alana konumlanacak olan
eser, sadece
cami olarak değil, eğitim ve kültür merkezi olarak da hizmet veren külliyenin
özellikleriise şunlardır:
·Türkiye tarihinin en büyük cami yapım projesidir.
·Cami
olarakyaklaşık 15.000 m2’lik bir
alanı kaplamaktadır.
·Anadolu Yakasının Boğaz’a bakan mevkiinde 268 metrelik
rakım üzerinde bulunmaktadır.
·Eserde bulunan altı minarenin dört tanesinin yüksekliği 107,10 m;
diğer iki
minareise avlu kısmında ve 90 metre
yüksekliğindedir. Caminin ana kubbesiyerden
70.70 myüksekte ve 34 mçapındadır.
·İrili ufaklı 70 kubbedenoluşmuştur.
·Caminin bir ana kubbeve onu destekleyen 4 yarım kubbenin oturduğu 4 ayak üzerinde bir kubbeyapısı vardır.
·Caminin kapalı alanındaaynı
anda 37 bin
500 kişinin ibadet yapabilecektir.
·50
binkişinin aynı andı ibadetedebileceği caminin herhangi bir afet anındakapalı alanlarıyla 100 bin kişiye ev sahipliği yapabilecekbüyüklüktedir.
·1
Temmuz 2016tarihinde Ramazan ayında Kadir Gecesinde açılmıştır.
·Caminin üzerinde oturduğu kültür merkezinde yaklaşık 11 bin metrekarelik Türk-İslam eserlerinin yer alacağı müze, 3 bin 500 metrekarelik sanat
galerisi, 2 bin 750 metrekarelikağırlıklı araştırmacılara
yönelik ihtisas kütüphanesi, 3 bin 500 metrekarelik1000 kişilik konferans salonuvardır.
·Caminin çevresinde 24.000 m²içerisinde yürüyüş yolları, oturma grupları, çocuk oyun
parkları, süs havuzları vs’den oluşan peyzaj alanı planlanmıştır.
·Projede sadece ticarethane ve market yoktur.
·Gelen misafirlerin araç park ihtiyacını karşılaması
için de yapının içerisinde dört katlı yaklaşık 3.500 araç kapasiteli otoparkbulunacaktır.
·Proje mimarı Hacı Mehmet Güner’dir.
·Konferans
Salonukapasitesi 1000 kişilikolup, her türlü teknik donanıma sahip olarak
hazırlanmaktadır.
·Yaklaşık 2750 m²’lik bir alana kurulan ihtisas
kütüphanesiolarak tasarlanan kütüphanenin
hem İstanbul’a hem de dünyaya farklı değerler katacağı düşünülüyor.
·Türk İslam tarihine kaynaklık edebilecek, akademik ve
kültürel anlamda yararlanılabilecek Geleneksel Türk İslam Eserleri Müzesi,
İstanbul Camii içinde yaklaşık 11.000 m²’lik bir alana, sahip olacaktır.
İlk sivil ve askeri uçağı yapan ilk
özel havayolu şirketini kuran ve aynı zamanda ilk düşman uçağını vuran adam:
Vecihi Hürkuş…
(İlk Uçuşunu Gerçekleştirirken)
6 Ocak 1896 yılında, İstanbul’da doğmuştur. Bebek
sayılabilecek yaşlarda iken babası ölmüş, amcası Ahmed Şekür Bey’in yanına ailesiyle
sığınmıştır.
İlkokulunu Bebek’te okumuş, sonra
ise sırasıyla Üsküdar’da
Füyuzati Osmaniye Rüştiye’sinde ve Üsküdar Paşakapısı İdadi ’sinde öğrenim
görmüştür. Bir süre sonra, sanata olan merakı ve isteği nedeniyle de, Tophane Sanat
Okulu’na geçmiş ve burayı bitirmiştir.
(Resim: Balkan Savaşı)
1912’de yaşanan Balkan Savaşı’na, eniştesi olan Kurmay Albay
Kemal Bey’in yanında gönüllü olarak katılmıştır. Balkan Savaşı’ndan sonra ise, Beykoz
Serviburun’daki esir kampına kumandan olmuştur.
Birinci Dünya Savaşısırasında,
makinist sıfatıyla Bağdat’a gönderilmiştir. Gönderildiği yerde, 1916
yılının Şubat ayında bir uçak kazasında yaralanarakİstanbul’a dönmüştür. Yeşilköy’deki Tayyare Okulu’na
girmiş, burada tayyareci olmuştur.
Vecihi Hürkuş, pilot olarak ilk uçuşunu 21
Mayıs 1916tarihinde
gerçekleştirmiştir. 15 Kasım 1916tarihinde
ise, tayyarecilik tahsilini başarıyla noktalamış ve pilot diplomasını almıştır.
(Düşen Rus Uçağı)
1917 yılının
sonbaharında, Ruslara karşı savaşmak üzere Kafkas Cephesi’ne, 7. Tayyare Bölüğü’ne atanmıştır. Burada oldukça başarılı
keşif ve bombardıman uçuşları gerçekleştirmiştir. Kafkas Cephesi’nde girdiği
bir hava muharebesinde, bir Rus savaş uçağını düşürerek,
uçak düşüren ilk Türk tayyareci olmuştur.
1917 Ekimayında, bir hava savaşında
yaralanıp düşürülmüş, esir olacağını anlayınca, düşmana teslim etmemek için uçağını
yakmıştır. Azeri Türkleri’nin yardımıyla Hazar Denizi’ndeki Nargin Adası’ndanyüzerek kaçmış, beraber kaçtığı istihkâm Teğmeni Salih Bey
ile 2,5 ay süren kara yolunu yaya olarak tamamlamıştır. Süleymaniye üzerinden
Musula geldikten sonra yurda dönüp, 1918 yılı yaz başlarında Yeşilköy’de bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.
Bu zaman zarfında, bir av uçağıtasarımı yapan Vecihi Hürkuş’un projesi, Mondros Ateşkes
Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle yarıda kalmıştır. Kurtuluş
Savaşı sırasında, Vecihi Hürkuş, Sivil Pilot olarak başarıyla görev yapmıştır. Özellikle İnönü
ve Sakarya
savaşları sırasında, çok başarılı keşif ve destek uçuşları yapmıştır. Bu
uçuşlardan birinde, bir Yunan uçağını da indirmiştir.
(Kurtuluş Savaşının İlk ve Son Uçuşu)
Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunuyapan pilot olarak da havacılık tarihine geçmiştir. İzmir (Gaziemir –
Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi de, Vecihi
Hürkuş’tur.
Vecihi Hürkuş’a, kırmızı şeritli İstiklal
Madalyasıverilmiştir. Bununla
birlikte, TBMM
tarafından 3
kez takdirnameverilmiştir. Bu
başarısı ile de, 3 takdirname verilen tek kişi olma unvanınada sahip olmuştur.
İLK YERLİ UÇAK VE İLK CEZA
Kendi ürettiği ilk uçağında, 1923 yılında
Yunanlılardan savaş
ganimetiolarak elde edilen
motoru ve bazı parçaları kullanmıştır. Aynı zamanda bu uçak, imal edilen ilk
Türk uçağıdır. 28 Ocak 1925 tarihinde, “VECİHİ K-VI” adını verdiği
uçağını uçurmuştur. Ancak, bugün gururla anlatılan bu olay, izinsiz uçuş
yaptığı için, Vecihi Hürkuş’a ceza getirmiştir. Uçuş için istediği
izin nedeniyle bir heyet toplanmış, ancak havacılıktan pek de anlamayan
kimselerce izin işi geciktiği için, çeşitli telkinlerle uçuş kararı alan Vecihi
Hürkuş’a, heyet
tarafından ceza verilmiştir. Bu ceza, havacılık tarihi açısından,
bir dönüm noktasıdır.
(Ceza Almasına Neden Olan Uçuş)
Ceza aldıktan sonra istifa ederek
hava kuvvetlerinden ayrılıp, Ankara’ya giden Vecihi Hürkuş, yenice
kurulmakta olan Türk
Tayyare Cemiyeti’ne (T.T.C.)katılmıştır.
Vecihi Bey, bu cemiyete bağışlamak için yaptığı uçağı geri almaya çalışmış,
ancak bunda başarılı olamamıştır.
Bu arada Vecihi Hürkuş Avrupa’ya gider ve Atlantik
Okyanusu’nugeçmesi istenir. Ancak
Fransız Aero
kulübü’nün baskıları sonucu bu teklif geri çekilir.
Milli Savunma Bakanlığı Kayseri’de, Tayyare ve Motor Anonim Şirketi
adında bir uçak
fabrikasıkurmak ister. Kısa adı TOMTAŞ
olan fabrika, uçak yapımı için Hürkuş ile anlaşır.1927 senesinde Ankara – Kayseriarasında
ulaşım uçuşları yapar. Bu uçuşlar Türkiye’nin ilk hava yolları uçuşlarısayılabilir.Hürkuş, TOMTAŞ’a Junkers A-35uçaklarının yakıt deposuna ilave yaparak Ankara – Tahran uçuşunu
gerçekleştirmek istediğini söylemiş. Bu sayede üretimi arttırarak yabancı devletlere
de uçak satabilme fikriniortaya
koymuştur.Ancak TOMTAŞ kabul etmemişve
1928 senesinde
iflas etmiştir.
Çekoslovakya - Yaşasın Türk Tayyareciliği
1930 yılında Kadıköy’de, bir keresteci dükkânını
kiralayarak, 3 ay gibi bir sürede, ilk Türk sivil uçağını, kendisinin de ikinci uçağıolan “VECİHİ XIV”‘ü inşa etmiştir. Bu uçakla ilk
uçuşunu, 27
Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de gerçekleştirmiştir. Ardından, VECİHİ
XIV ile önce Yeşilköy’e, sonra da Ankara’ya uçmuştur.
Uçabilirlik Sertifikasını alabilmek için, İktisat
Bakanlığı’na başvurmuş, ancak 14 Ekim 1930’da Tayyarenin teknik vasıflarını tespit
edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir,
cevabını
almıştır. Bu cevap üzerine,
istenen belgenin alınması amacıyla, uçak sökülerek Çekoslovakya’ya gönderilmiştir. Hürkuş, 6 Aralık
1930’da Prag’a vardığında, parçalanmış tayyare
henüz gelmemiştir. Birçok prosedür, montaj
ve çeviri işlemlerinin ardından,
tayyarenin uçuş kontrolü tamamlanmıştır.
Vecihi Hürkuş, 23 Nisan 1931’de, Çekoslovakyalıyetkililerin düzenlediği bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazan bir
pankartla onurlandırılarak, uçuş izni almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçuşuna başlamış, 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye ulaşmıştır.
1932 yılında, “Vecihi Sivil Tayyare Mektebi” isimli, ilk Türk Sivil Havacılık Okulu’nu açmıştır. Okulda, ilk Türk kadın pilotuolan “Bedriye Gökmen” ile beraber, toplam 12 pilotyetiştirmiştir.
Nuri
Demirağ, uçak yapımı için Hürkuş’a 5000 TLverir.
1933 senesinde Hürkuş, adı Nuri Bey olan Vecihi K-16 uçağını yapar.
Havacılıktan uzun yıllar ayrı kaldıktan sonra 1947’de
Kanatlılar
Cemiyeti’ni ve yine aynı adla Kanatlılar Dergisi’ni kurar.
1954 yılında ilk Türk sivil
havayolu şirketiolan Hürkuş
Havayolları’nı kuran da, Vecihi Hürkuş’tur. Türk Hava Yolları’nın
seferden kaldırmış olduğu uçaklardan sekiz tayyare, Ziraat Bankası’ndan kredi kullanılaraksatın alınmıştır. Ancak kazalar, kaçırılmalar,
sabotajlar vb. aksilikler sonucunda, Hürkuş Hava Yolları’nın uçakları uçuştan
men edilmiştir. Bu kötü gelişmeye rağmen, elinde kalan son uçağını
(TC-ERK), Maden Tetkik Arama Enstitüsü adına kullanarak, Güney Doğu
Anadolu’da toryum,
uranyum
ve fosfat
arama faaliyetlerinde görev almıştır.
Hayatının sonlarına doğru çok sıkıntı çekmiş, borçlandırılmaya
sürüklenmiş, icra takipleri ve davalarla boğuşurken, vatana
hizmet nedeniyle kendisine bağlanan çok yetersiz maaşına bile haciz
konulmuştur.
Ankara’da anılarını yazdığı zaman diliminde, beyin
kanamasından komaya girmiştir. Hayatı boyunca havacılıkla uğraşmış olan Vecihi
Hürkuş, insanoğlunun aya ayak basmak üzere Dünya’dan ayrıldığı tarihte (16
Temmuz 1969), Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde,
hayata gözlerini yummuştur.
Ölümünün ardından, Ankara / Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilmiştir. Gazeteci Turgay Güler'in Vecihi Hürkuş'a yapılan saygısızlığı dile getirdiği video aşağıdadır.
OSMANGAZİ KÖPRÜSÜNÜN ÖZELLİKLERİ: KAÇ METRE, NEREDE…
Osmangazi köprüsü, İzmitve Yalova arasını birbirine bağlayan, 2682 metre
toplam uzunluğa sahip Körfezdeki ve Marmara denizindeki en uzun
köprüdür.
Osmangazi köprüsü, Türkiye’nin en uzun,
dünyanın 4. en
uzun köprüsüdür. Köprünün maliyeti yaklaşık 1.1 milyar dolardır. İstanbul-İzmir otoyol projesinin bütçesi ve yapım maliyeti 9 Milyar dolardandaha fazladır. Bu şekli ile Osmangazi köprüsü
(otoban yolları dâhil) Türkiye’nin 2016 yılında yaptığı en pahalı yatırımdır.
Osmangazi köprüsü İzmit ile Yozgat
arasına kurulan ve şimdilerde, İstanbul ile İzmir illerinin arasının 8-9 saatlik yolgüzergâhının 3 buçuk saateindirilmesi
ile ilgili kapsamlı yol çalışmalarının sadece bir ayağı olan önemli bir
köprüdür. Yapılan son aşamalarından sonra ölçümlerde köprü ile ilgili
ayrıntılar şunlardır:
·Su üzerindeki uzunluğu: 1500 metre
·Köprü ayaklarının birbirine uzaklığı: 500 metre
·Deniz seviyesinden köprüye olan yükseklik: 64 metre
·Toplam uzunluk: 2682 metre
·Köprü direklerinin deniz içi dâhil toplam yüksekliği:
236 metre
·Köprünün genişliği: 36 metre ·Kullanılan tel halatların toplam uzunluğu 80 000 kilometredir.
Osmangazi köprüsü bilet fiyatlarıköprü geçişinde $35+KDV (120TL)olarak belirlenmiştir. Köprünün açılış günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan müjde vererek bilet fiyatlarını 89 ₺ olarak değiştirmiştir.
Kavisin sebebi 'Kuş Oteli'
İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu
Projesi'nin en büyük ayağını oluşturan Osman Gazi Köprüsü'ne kavis verdiren ve
113 göçmen kuş türüne konaklama imkânı sunduğu için "kuş oteli"
olarak bilinen Hersek Lagünü, yılın her döneminde ilgi görüyor.
İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu
Projesi'nin en büyük ayağını oluşturan Osman Gazi Köprüsü'ne, kuş türlerinin
yaşadığı "Hersek Lagünü" için kavis verildi. Göçmen kuşların
konaklama noktası olan Hersek Lagünü, Osman Gazi Köprüsü'nün şeklini
belirlerken, sulak alanın bu çalışmayla göçmen kuşlara gelecek yıllarda da ev
sahipliği yapması sağlandı.